Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 80. yılı

Sovyetler Birliği'nin Gürcü asıllı lideri Josef Stalin, 14 Kasım 1944'te, Gürcistan'ın Türkiye sınırına yakın bölgesi Ahıska'da (Ahaltsihe) yaşayan Türkleri birkaç saat içinde trenlere doldurarak sürgüne gönderdi.

Bişkek

Stalin, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne (SSCB) bağlı Gürcistan'ın Türkiye sınırında bulunan Ahıska'daki Türkleri ve diğer Müslüman halkları, 20 Eylül 1944'te ülkesinin başka bölgelerine yerleştirmeyi öngören bir kararname imzaladı.

Yaklaşık 40 bin Ahıskalı erkek, cephede Sovyetler Birliği ordusunda Nazi Almanya'sına karşı savaşırken, Sovyetler Birliği Halk Komiseri Lavrentiy Beriya, 14-15 Kasım'da, 20 bin silahlı güçle Stalin'in emrini yerine getirmek için Ahıska'ya operasyon başlattı.

14 Kasım 1944'te yaşananlar

Ahıska Türkleri, İkinci Dünya Savaşı'nın son aylarında, Stalin'in emriyle Gürcistan'ın Ahıska Bölgesi'nden Orta Asya'ya sürgün etme aşamasına geçildi.

Ahıska'daki 220 köyün yer aldığı Adıgön, Ahıska, Aspinza, Ahılkelek ve Bagdonovka ilçeleri askeri birlikler tarafından kuşatıldı.

Dönemin Moskova yönetimi, Sovyetler Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti sınırında yer alan Ahıska bölgesindeki Müslümanları yerinden etmek için yaklaşık 6 bin asker görevlendirildi.

Bu arada, erkeklerden askere alınan Ahıskalılar, İkinci Dünya Savaşı’nda cephede savaşırken geride kalan kadınlar ve yaşlılar da Ahıska-Borjomi demir yolu hattının yapımında çalıştırıldı.

Askerler, 14 Kasım'da Ahıska bölgesinde yaşayan Türkler, Kürtler ve Hemşinlilerin yanı sıra Batum’da yaşayan Lazların kapılarına dayandı.

Kamyonların eşliğinde gelen askerler, çocuk ve yaşlı gözetmeksizin bölge sakinlerinden iki saat içerisinde hazırlanmalarını istedi.

Ahıska Türkleri, tren vagonlarının bekletildiği noktalara askeri kamyonlarla taşındı ve üç gün istasyonlarda bekletildikten sonra vagonlara bindirildi.

Yük taşınan vagonlara bindirilen ailelerin, bir bohça eşya dışında yanlarına hiçbir şey almalarına izin verilmedi.

Bazı aileler evlerine geri dönecek umuduyla yanına hiç eşya almazken, bazıları da sadece un ve mısır aldı.

Zorunlu yolculuk 30 gün sürdü

Vagonlara üst üste bindirilen Ahıskalıların zorunlu yolculuğu 30 gün sürdü.

Böylece, Ahıska'da sürgüne gönderilen halkların geride bıraktığı evler, kıymetli eşyalar, kış için hazırlanan yiyecekler ve küçük ile büyükbaş hayvanlar kaldı.

Derme çatma vagonlarda, mevsimin en soğuk ve karlı döneminde gerçekleştirilen sürgünde, yaklaşık 17 bin Ahıskalı açlık, soğuk ve hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.

Hayatta kalan Ahıskalıların 40 bini, bugünkü Kazakistan'a, 16 bini Kırgızistan'a ve 30 bini de Özbekistan'a sürgüne gönderildi.

Ahıska Türklerine sıkı yönetim uygulandı

Sürgünün, açlığın, zorluğun ve hasretin acısını çeken Ahıskalılara yönelik zulüm getirildikleri Orta Asya'da devam etti.

Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan'a sürülen Ahıska Türkleri, 1944 ile 1956 yılları arasında 12 sene boyunca sıkıyönetime tabi tutularak yerleştirildikleri bölgelerin dışına çıkmaları yasaklandı.

Sovyet yönetimi, oluşturduğu çalışma kamplarında çocuk, yaşlı ve kadınları ayırmaksızın Ahıskalıları en ağır işlerde çalıştırdı.

Gürcü asıllı Stalin'in 5 Mart 1953'te ölümünden sonra Ahıskalıların sürgününü bizzat organize eden Stalin rejiminin en acımasız güvenlik görevlisi Sovyetler Birliği Mareşali Beriya da yeni rejim tarafından 23 Aralık 1953'te idam edildi.

Ahıska Türklerinin çileli yaşamı

Ahıska Türkleri için sıkı yönetim uygulaması 1956'da kaldırıldı ve Gürcistan dışında Kafkaslara dönmelerine izin verildi.

Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan topraklarında yaşayan Ahıskalıların bir kısmı Ahıska’ya yakın olan Azerbaycan topraklarına göç etti, halkın büyük bölümü ise Orta Asya'da kalmayı tercih etti.

Özbekistan’ın Fergana vadisinde yaşayan yaklaşık 20 bin Ahıska Türkü ise 5-10 Haziran 1989’da yaşanan trajik olayların ardından Rusya’nın Krasnodar bölgesine Sovyet ordusu tarafından götürüldü.

Türklerin bir bölümü de Ukrayna’nın doğusuna göç etti

Rusya’nın Krasnodar bölgesine yerleştirilen Ahıskalılara tüm vaatlere rağmen ikamet ve oturma izni verilmedi, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanmalarının önü açılmadı.

Durumun giderek kötüleşmesi üzerine Ahıskalılar çare aramaya başladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütünün yardımı ile 13 bin Ahıskalı, 2004 ve 2005 yıllarında ABD'nin çeşitli eyaletlerine götürülerek yerleştirildi.

Ukrayna’nın doğusunda 2014’te kitlesel gösterilerin sıcak çatışmaya dönüşmesinin ardından ise Ukrayna'nın Donbas bölgesinde yaşayan Ahıskalılar ateş altında kaldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile Türkiye'de iskan ettirilmek üzere Ahıska Türkleri, Erzincan’ın Üzümlü ilçesine ve Bitlis'in Ahlat ilçesine getirildi.

Türkiye’ye kendi imkanlarıyla gitmeyi sürdüren Ahıskalılar, İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Denizli, Kocaeli, Eskişehir ve Antalya gibi şehirlere yerleşmeyi tercih ediyor.

Ahıska Türkleri, Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle Gürcistan'ın Ahıska bölgesini ziyaret ediyor.

Ana vatanlarından koparılan ve gittikleri yerde hayatta kalan Ahıskalı Türkler, bugün Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Rusya Federasyonu, Ukrayna, ABD ve Türkiye’de yaşamlarını sürdürüyor.

Kaynak:AA

Sosyal Medya Hesaplarımız

Abone Ol

Reklam

"Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus error sit voluptatem accusantium doloremque laudantium, totam rem aperiam, eaque ipsa quae ab illo inventore veritatis et quasi architecto beatae vitae dicta sunt explicabo. Nemo enim ipsam voluptatem quia voluptas sit aspernatur aut odit aut fugit, sed quia consequuntur magni dolores eos qui ratione voluptatem sequi nesciunt. Neque porro quisquam est, qui dolorem ipsum quia dolor sit amet, consectetur, adipisci velit, sed quia non numquam eius modi tempora incidunt ut labore et dolore magnam aliquam quaerat voluptatem. Ut enim ad minima veniam, quis nostrum exercitationem ullam corporis suscipit laboriosam, nisi ut aliquid ex ea commodi consequatur? Quis autem vel eum iure reprehenderit qui in ea voluptate velit esse quam nihil molestiae consequatur, vel illum qui dolorem eum fugiat quo voluptas nulla pariatur?"