Akdeniz bölgesinde 2030'a kadar 1 teravat yenilenebilir enerji kapasitesi hedefleniyor
Akdeniz bölgesindeki ülkelerde kurulması hedeflenen 1 teravat yenilenebilir enerji kapasitesinin yaklaşık 700 milyar dolarlık yatırım potansiyeline sahip olduğu tahmin ediliyor.
Bakü
Yenilenebilir enerjide güçlü bir potansiyele sahip Akdeniz bölgesinde ortak bir hedefin belirlenmesi amacıyla oluşturulan TeraMed girişiminin detayları, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de devam eden Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) kapsamında düzenlenen etkinliklerde paylaşıldı.
Geçen yıl Dubai'de düzenlenen COP28'de ülkeler, küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 2030'a kadar 3 katına çıkarma taahhüdünde bulunmuştu. Bu, 2022'deki 3,4 teravat seviyesinden 2030'da 11 teravata yükselmesi anlamına geliyordu.
Bu doğrultuda, Akdeniz ülkelerinde ortak bir hedefin belirlenmesi amacıyla oluşturulan TeraMed girişimi de bölgede 2030'a kadar 1 teravat yenilenebilir enerji kurulu gücünü hedefliyor.
"Adil enerji geçiş"ine yönelik bölgesel bir yaklaşımı teşvik etmeyi amaçlayan girişimle 1 teravat hedefinin bölgede yenilenebilir enerji kurulumunu hızlandıracağı, enerji güvenliğini destekleyeceği ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik edeceği değerlendiriliyor.
Söz konusu hedefin, yaklaşık 700 milyar dolarlık yatırım potansiyelinin bulunduğu tahmin edilirken, güneş ve rüzgar endüstrilerinde tek başına yaklaşık 3 milyon yeni iş imkanı oluşturacağı hesaplanıyor.
"Bölgede uyumlu ve yeşil bir endüstri gerçekleştirilebilir"
İtalyan bağımsız iklim değişikliği düşünce kuruluşu ECCO'nun Akdeniz ve Küresel Strateji Direktörü Giulia Giordano, TeraMed girişiminin "Akdeniz'de 1 teravat" anlamına geldiğini söyledi.
Giordano, "Bu, COP28'de ortaya konulan 2030'a kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 3 katına çıkarılması hedefinin, ilk bölgesel uygulaması olduğunu söyleyebiliriz. Bu aşağıdan yukarıya bir girişim." diye konuştu.
Girişimin Akdeniz ülkelerindeki bir grup kuruluş tarafından tasarlandığını ve Türkiye'den sivil toplum kuruluşlarının da yer aldığını anlatan Giordano, "Bölgenin kalkınma, enerji ve iklim güvenliği gibi ihtiyaçlarını karşılamak, bölgede yenilenebilir enerjinin geliştirilmesinden herkesin faydalanması için tasarlandı. Bölgesel yeşil endüstriyel kalkınmaya, yeni ticari ilişkilere yol açabilir, böylece ekonomik büyüme ve istikrar sağlanabilir." ifadelerini kullandı.
Giordano, dünya genelinde ilk 1 teravatın kurulumu 68 yıl sürerken ikinci 1 teravatın sadece 2 yılda kurulduğunu kaydederek, "Dolayısıyla bir hızlanma olduğunu söyleyebiliriz. Akdeniz bölgesi güneş ve rüzgarı ile kutsanmış durumda. Büyük bir fırsat var. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bölgedeki 10 ülkenin yenilenebilir enerji potansiyelinin ele alındığı bir rapor yayınladık. Rapora göre, bölgenin toplam potansiyeli 4,5 teravat olarak hesaplanıyor. Bu açıdan, 1 teravat iddialı ama gerçekleştirilebilir bir hedef." dedi.
Finansmanın yenilenebilir enerjiye yönlendirilmesi gerektiğine değinen Giordano, "Bunun için engelleri aşmanın yollarını düşünmeli, belki de Brezilya'nın G20 Başkanlığının önerdiği gibi ülke platformlarına dayalı yeni finansal mekanizmalar yaratmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Giordano, Avrupa Birliği'nin (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması uygulamasını anımsatarak, "Bu birliktelik, büyük bir potansiyele sahip Türkiye'deki endüstri için de iyi olacaktır. Ekstra vergilendirmeden kaçınmak için bölgede uyumlu ve yeşil bir endüstri yaratmak çok önemli ve yenilenebilir enerji sayesinde bu gerçekleştirilebilir." diye konuştu.
"Türkiye'nin temiz enerji sanayi altyapısı için ticari bir fırsat"
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç de TeraMed girişimine ilişkin, "Türkiye açısından Akdeniz coğrafyasında oluşmakta olan bu inisiyatifin önemli bir avantaj yarattığını görüyoruz." ifadesini kullandı.
Özenç, Türkiye'nin bölgedeki konumuna değinerek, şunları kaydetti:
"Türkiye, Akdeniz bölgesindeki en büyük, katma değerli üretimi yüksek ve yükselen ekonomilerden biri olmasının yanı sıra bölgedeki AB dışı ülkeler arasında temiz ve enerji verimli makine ve ekipmanın üretiminde en önde gelen ülke konumunda. Bu nedenle yenilenebilir enerji hedefleri konusunda bölgede ortaya konulan iddialı hedefler, Türkiye'nin bu alandaki sanayi altyapısını Akdeniz bölgesinde ticari bir fırsata dönüştürebilecek önemli bir potansiyel içeriyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan, Türkiye'nin güneş ve rüzgar enerjisinde kurulu kapasitesini 2030'a kadar 4 katına çıkarmayı hedefleyen yeni yenilenebilir enerji hedeflerinin de bu duruşu ulusal seviyede desteklemesini memnuniyetle karşılıyoruz."
Kaynak:AA