Meclis Araştırma Komisyonu "Sıla bebek" ve "Narin" davalarına gözlemci olarak katılacak
Meclis Araştırması Komisyonu, Sıla bebek ile Narin Güran'ın ölümüne ilişkin Tekirdağ ve Diyarbakır'daki duruşmalara gözlemci olarak katılacak.
TBMM
Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplandı.
Aydoğdu, komisyonun kurulduğu zamandan beri çocuk konusunun Türkiye gündeminde daha fazla konuşulmaya başladığı kanaatine vardığını, bunu sevindirici bulduğunu belirterek, sadece konuşmakla kalmamayı umut ettiklerini söyledi.
Anlayış ve işbirliği içerisinde çalışacaklarını umut ettiğini aktaran Aydoğdu, "Önümüzdeki süreçte Türkiye'nin gündeminde olan bazı konulara yerinde inceleme gibi işlem düşünüyoruz. Bazı kurumlarımızda kurulan kurumların işleyişini de yerinde incelemek, görmek, Bakanlık yetkililerimiz gelmeden önce sorunun zihnimizde tablonun tam çizilmesi için." dedi.
Sahadaki uygulamaya çok önem verdiklerini söyleyen Aydoğdu, şunları kaydetti:
"Sahadaki küçük bir gerçek bizim bütün teorimizi yerle bir edebilir. Çok gerçekçi, sahayla hemhal olacak bir şekilde komisyonumuzun 3 aylık çalışmasını süre yetmezse 1 ay ek süre isteyerek 4 aylık çalışmamızı tamamlayacağız."
Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Kasım Karataş, çocukların en fazla ev, aile ortamında ihmal, şiddet ve istismara uğradığını belirterek, "İnsanın en saf halinde onlara reva gördüklerimizin ilerleyen zamanlarında, gelişimsel dönemlerinde çok önemli maliyetleri oluyor. Hem kendisi, yakın çevresi, toplum açısından. Korumak için hiç vakit kaybetmeden herkes el birliğiyle hızlı harekete geçmek zorunda." diye konuştu.
"Ailedeki hangi özellikler bunlara yol açıyor?" sorusunun sorulmasının gerektiğini vurgulayan Karataş, Çocuk Koruma Kanunu, Sosyal Hizmetler Kanunu ve diğer ilgili mevzuatların tekrar gözden geçirilmesinin önemini belirtti.
"Her vatandaş, çocuğa karşı işlenen suçu bildirmekle yükümlü"
Başkan Aydoğdu, 26 Aralık tarihinin kritik bir tarih haline geldiğini belirterek, "Hem Tekirdağ'da hem Diyarbakır'da bizi yakından ilgilendiren 2 duruşma var. Şöyle bir şey düşündüm. Hem Tekirdağ hem Diyarbakır'a gidelim. 3'er ya da 5'er kişilik talepkar olan arkadaşlarımıza göre, komisyon kurup bir grubumuz Diyarbakır'a bir grubumuz Tekirdağ'daki mahkemeye gözlemci olarak gidelim." diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitim Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gülümser Gültekin Akduman da yaptığı araştırmalarda öğretmenler tarafından bildirilen istismar olgularının azlığına dikkati çekti.
Bazı öğretmenlerin "ne yapacağı konusunda bilgisi olmama, müdahale etmesi halinde faydası olmayacağını düşünme, aile içi durumlara katılmama" gibi gerekçeler ortaya sunduğunu söyleyen Akduman, Türk Ceza Kanunu'nda "her vatandaşın çocuğa karşı işlenen suçu bildirmekle yükümlü" olduğuna dair bir madde olduğunu belirtti.
"Eğitim fakültelerinde çocuk ihmali, hakları dersleri zorunlu olmalı"
Öğretmenlerin bu yasal düzenlemeyle ilgili çok bilgi sahibi olmadığını gördüklerini söyleyen Akduman, "Öğretmenler, tespitinde ve önlenmesinde hayati önem taşıyor. Alanda yeterli sayıda PDR'cimiz yok. Her okulumuzda psikolojik danışmanımız yok. Öğretmenlerimizin bulundukları konumlarda istismarı tanımaları ve nereye başvuracaklarını bilmekten başka çareleri yok." diye konuştu.
Akduman, çocuklarda şiddet ve istismar bulgularına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, "Çocukların davranışlarındaki en ufak bir değişiklik, vücutlarındaki farklılıklar çok önemli. Çocukların yaşına ve gelişimine uygun olmayan yaralanmaları öğretmenler olarak tanımalıyız. Çocuk ihmali, istismarı ve çocuk hakları derslerinin zorunlu olması gerekiyor eğitim fakültelerinde." dedi.
Konuşmalardan sonra akademisyenler, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Kaynak:AA