Midesine yerleştirdiği cihazla kendisini dinlediğini iddia ettiği eşini silahla alıkoyan koca hakkındaki 10 yıl hapis cezası hükmünü bozan Yargıtay, sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin tek hekim tarafından verilen raporu yeterli bulmadı.

İstanbul

AA muhabirinin Yargıtay 8. Ceza Dairesinin içtihat metninden derlediği bilgiye göre, Balıkesir'de yaşayan koca, tartıştığı eşini evin kapısını kilitleyerek silahla alıkoydu.

Kadının şikayeti üzerine koca hakkında "silah kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçundan Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Sanık koca mahkemede "Midemde dinleme cihazı olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman karnımda dinleme cihazı olduğuna dair sesler duyuyorum. Bu cihazı eşimin yerleştirdiğini düşündüğüm için aramızda tartışma çıkmıştı. Doktora gidip baktırdığımda böyle bir cihaz görünmedi." şeklinde savunma yaptı.

Mağdur kadın ise mahkemedeki ifadesinde, midesine cihaz koyduğunu öne süren eşinin kendisine saldırdığını söyledi.

Mahkeme, sanığı, olay tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldırmaya veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan bir akıl hastalığı olup olmadığının tespiti için Atatürk Şehir Hastanesi'ne sevk etti.

Sanığın ceza ehliyetinin tam olduğu yönündeki raporun ardından 1 Aralık 2023'te davayı karara bağlayan mahkeme, sanığı "eşe karşı silahla cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 10 yıl hapis cezasına mahkum etti.

Yargıtay: "Kuşkuya yer bırakmayacak kurul raporu gerekir"

Sanık ve avukatı, karara itiraz ederek istinafa başvurdu. Dosyayı inceleyen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin hükmünde isabetsizlik olmadığını değerlendirerek istinaf başvurusunu reddetti.

Bunun üzerine sanığın avukatı müvekkilinin suç işleme kastının bulunmadığını ve suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek, dosyaya Yargıtaya taşıdı.

Dosyayı 14 Ekim 2024'te ele alan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, eşi tarafından midesine dinleme cihazı konulduğunu öne süren sanığın cezai ehliyetinin tam olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas kurulundan veya tam teşekküllü ruh sağlığı ve hastalıkları hastanelerinden birinden kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kurul raporu alınması gerektiğini belirtti.

Hazırlanacak rapor doğrultusunda sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan daire, buna karşın sanık hakkında, Balıkesir'deki Atatürk Şehir Hastanesince tek hekim tarafından düzenlenen rapor esas alınarak mahkumiyet kararı verildiğini kaydetti.

Daire, ayrıca sanığa orantılılık ilkesi ile hak ve nefaset kuralları gözetilmeden, suçun işleniş biçimi, yeri ve zamanı, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, güttüğü amaç dikkate alınmadan kanunda öngörülen üst sınıra yakın olacak şekilde 10 yıl ceza verildiğine dikkati çekti.

Yerel mahkemenin kararını hukuka aykırı bulan Yargıtay, sanık hakkındaki hükmü oy birliğiyle bozdu. Dosya, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

 

 

Kaynak:AA

Sosyal Medya Hesaplarımız

Abone Ol

Reklam

"Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus error sit voluptatem accusantium doloremque laudantium, totam rem aperiam, eaque ipsa quae ab illo inventore veritatis et quasi architecto beatae vitae dicta sunt explicabo. Nemo enim ipsam voluptatem quia voluptas sit aspernatur aut odit aut fugit, sed quia consequuntur magni dolores eos qui ratione voluptatem sequi nesciunt. Neque porro quisquam est, qui dolorem ipsum quia dolor sit amet, consectetur, adipisci velit, sed quia non numquam eius modi tempora incidunt ut labore et dolore magnam aliquam quaerat voluptatem. Ut enim ad minima veniam, quis nostrum exercitationem ullam corporis suscipit laboriosam, nisi ut aliquid ex ea commodi consequatur? Quis autem vel eum iure reprehenderit qui in ea voluptate velit esse quam nihil molestiae consequatur, vel illum qui dolorem eum fugiat quo voluptas nulla pariatur?"