Veri merkezlerinin artışının, Avrupa'da elektrik sistemlerini zorlayarak enerji dönüşümünü baltalayabileceği ve sera gazı emisyonlarını artırabileceği öngörülüyor.

Londra

Avrupa merkezli sivil toplum kuruluşu Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), veri merkezleri ve yapay zekanın toplum, ekonomi ve çevre üzerindeki etkilerini tartışmak üzere bugün dünya liderleri ve büyük teknoloji şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla Paris'te yapılacak Yapay Zeka Zirvesi öncesinde, veri merkezlerinin Avrupa'daki enerji dönüşümüne etkisine ilişkin yeni analizini yayımladı.

Buna göre, Avrupa'daki veri merkezlerinin, elektrik talebini 2030'a kadar yüzde 160'a varan seviyede artırabileceği hesaplanıyor. Bu rakam, İspanya'nın 2022'deki toplam elektrik tüketiminden daha fazla bir tüketime karşılık geliyor.

Elektrik talebindeki bu artışın, kıtada gaz altyapısında genişlemeye yol açabileceği ya da elektrik talebini karşılayabilmek için diğer sektörlerde fosil yakıtlara talebi artırabileceği tahmin ediliyor.

Yeni veri merkezlerinin enerji ihtiyacının büyük ölçüde gazdan karşılanması halinde, Avrupa Birliği'ndeki (AB) yeni veri merkezlerinin 2030'a kadar toplam 121 milyon ton ilave emisyona yol açabileceği hesaplanıyor. Bu artış da İtalya, Almanya ve Birleşik Krallık'ta 2024'te gaz santrallerinin neden olduğu toplam karbondioksit emisyonu miktarına denk geliyor.

İklim krizinin daha da kötüleşmesini önlemek için veri merkezlerinin yarattığı ekstra elektrik talebinin fosil yakıtlarla değil yenilenebilir enerjiyle karşılanması gerekiyor. Ancak yeni veri merkezleri, ekonominin diğer sektörleri için halihazırda planlanmış yenilenebilir enerjiyi tüketirse bu durumun diğer endüstrilerin karbonsuzlaşma çabalarını yavaşlatma ve emisyonları artırma riski bulunuyor.

Fosil Yakıtların Ötesi Uluslararası Kurumsal Kampanyacısı Jill McArdle, raporun sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, "Avrupa’nın elektrik sistemi operatörleri enerji dönüşümünün gerekliliklerini karşılamaya ve Avrupa’nın iklim hedeflerine ulaşmaya çalışırken yeni veri merkezlerinin artan elektrik talebi ciddi bir zorluk oluşturabilir." uyarısında bulundu.

Veri merkezlerinin elektrik talebini gazdan karşılaması halinde iklim krizinin derinleşebileceğini dile getiren McArdle, "Bunu önlemek için yeni veri merkezlerindeki genişleme, ek yenilenebilir enerji yatırımlarıyla eş zamanlı ilerlemeli. Teknoloji şirketleri talep artışlarını iklim bilimiyle uyumlu hale getiremiyorsa bu büyüme sınırlandırılmalı." ifadelerini kullandı.

Sivil toplum kuruluşu Friends of the Earth İrlanda Politika Değişikliği Başkanı Jerry MacEvilly de söz konusu bulguların bir uyarı olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Halihazırda İrlanda'da, veri merkezlerinin 2030 yılına kadar toplam elektrik talebinin yüzde 30'una ulaşacağı, ihtiyaçlarını karşılamak için tedarik edilen yenilenebilir enerjiden çok daha hızlı büyüyeceği ve elektrik şebekesindeki kısıtlamaları aşmak için gaz şebekesine bağlanacağı tahmin ediliyor. AB düzeyinde ve İrlanda'daki bu bulgular, büyük teknoloji şirketleriyle ilgili bir gerçeklik kontrolü yapılması ve yeni veri merkezleri için gaz bağımlılığını önlemek amacıyla özel bir AB politikasının oluşturulması gerekliliğini ortaya koyuyor." ​​​​​​

 

Kaynak:AA

Sosyal Medya Hesaplarımız

Abone Ol

Reklam

"Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus error sit voluptatem accusantium doloremque laudantium, totam rem aperiam, eaque ipsa quae ab illo inventore veritatis et quasi architecto beatae vitae dicta sunt explicabo. Nemo enim ipsam voluptatem quia voluptas sit aspernatur aut odit aut fugit, sed quia consequuntur magni dolores eos qui ratione voluptatem sequi nesciunt. Neque porro quisquam est, qui dolorem ipsum quia dolor sit amet, consectetur, adipisci velit, sed quia non numquam eius modi tempora incidunt ut labore et dolore magnam aliquam quaerat voluptatem. Ut enim ad minima veniam, quis nostrum exercitationem ullam corporis suscipit laboriosam, nisi ut aliquid ex ea commodi consequatur? Quis autem vel eum iure reprehenderit qui in ea voluptate velit esse quam nihil molestiae consequatur, vel illum qui dolorem eum fugiat quo voluptas nulla pariatur?"